İçeriğe geç

30 EKİM İZMİR DEPREMİ

“30 EKİM İZMİR DEPREMİ” 

Tarih                     : 30 Ekim 2020

Saat                       : 14.51

Büyüklük             : 6,9 Mw (Kandilli)

Şiddet                  : VIII (Yıkıcı)

Derinlik                : 11,8 km (Kandilli)

Merkez üs          : 37.897°K  26.795°D (Doğu Ege Denizi)

Süre                      : 15,68 saniye (Bazı kaynaklarda 34 saniye)

Tsunami              : Evet

Artçı şok              : 4’ten büyük çok sayıda artçı, en büyüğü 5,2 Mw

Sonuçları             : 117 ölü, 1.034 yaralı, 15.000 evsiz

Rızabey, Doğanlar, Emrah, Karagöl, Yalçın, Yılmaz Erbek, Barış Sitesi… Her biri bir apartman adı. Her birinin içinde kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk, bebek onlarca can… Her birinin içinde anılar… Ve her birinin içinde hayaller, umutlar… 30 Ekim 2020 Cuma günü Saat: 14.51’de. Yıkıldı…

Kimine göre 7.0, kimine göre 6.9, kimine göre 6.6 şiddetindeydi. Yıktı… Kimisi 34 saniye dedi, kimisi 15 saniye. Uzun süre sarsıldı İzmir. 117 insan yaşamını yitirdi, 1034 kişi yaralandı,  17 bina tamamen yıkıldı, 15 bin kişi evsiz kaldı.

Neden? 

Nedeni belli. “Kötü zemin”, “kötü beton”, “kötü demir”, “kötü mühendislik”, “kötü işçilik” ve “kötü denetim”den oluşan 6 kötünün biraraya gelmesinden. Hayatımızda bu kadar çok “kötü” varken, bu kadar “kötü” bir aradaysa zaten “iyi” bir şey beklenemezdi. Beklenmediği gibi de oldu !

Fotoğrafçı, fotoğraf makinesi taşınabilir hale geldikten itibaren dünyanın neresinde insani bir sorun varsa orada olan kişi. Toplumsal olaylara, savaşlara, acılara, sevinçlere, yoksulluklara, sömürüye, insan hakları ihlallerine, ötekileştirilenlere ve insanı ilgilendiren her şeye gözünü çeviren kişi. Sadece “bakma”ya değil, “görme”ye giden, gittiği yeri kenarından değil, içeriden ve dışarıdan gören bir göz. Duygu ve vicdan sömürüsü yapmayan, sistemi görsel belgelerle eleştiren, toplumun gerçeklerine fotoğrafın etik kurallarıyla tanıklık edendir fotoğrafçı. Bu gözle çekilen fotoğraflar çağının tanıklığı yanında birer kanıttır. Çünkü fotoğrafçılar aynı zamanda görsel tarih yazıcılarıdır. Bu amaçla çekilen fotoğraflarda “zaman” öyle anlarda dondurulur ki yaşanan korku, endişe, yıkım, ezilen ve sömürülenlerin hikayeleri fotoğrafçının tanıklığının kanıtı olarak bir anlam taşır ve tüm dünyaya anlatılır. Unutulmaması ve daima hatırlanması için…

İzmir Depremi’nde yaşananları günlerce takip edip yerinde gören, toplumsal etik, bilinç ve sorumlulukla kaydeden, fotoğraflarıyla o yıkımı bugüne, bugünü de yarına taşıyarak tanıklık eden fotoğrafçıların gözünden “30 EKİM İZMİR DEPREMİ” başlıklı fotoğraf sergisini bu konu bireysel arşivlerde kalmamalı diye yola çıktık. Bu fotoğraflar paylaşılmalı, deprem gerçeği belleklere kazınmalı, “insanı deprem değil, bilgisizlik, tedbirsizlik, ihmal, yoksulluk, sorumsuzluk, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve daha sayamadığımız birçok insani olmayan davranış biçimi öldürür” bilincini tekrar hatırlatmalı diyerek birer hatırlama, hatırlatma ve unutturmama aracı olsun istedik.

Katılan fotoğrafçı dostlar elinize, gözünüze, yüreğinize ve emeğinize sağlık…

Doç.Dr. A.Beyhan ÖZDEMİR

Küratör